Gümüş !!!... Altından bahsetmişken Nusret Kuyumculuk’u nusrettaki ya dönüştüren kıymetlimizi de unutmamak gerek. Üçüncü kuşak yöneticilerimizin yabancı topraklarda okumaya çalışırken ülkelerine duydukları özlemle işlemeye doyamadıkları bu değerli metalden bahsetmezsek olur mu? Olmaz…
Asırlar boyunca, insana kolayca baş eğmeyen birçok sert metalin keşfi, çağlar kapatıp çağlar açacak kudrete erişmiş. Türklerde tabii madenlerin güçlerini keşfeder keşfetmez yepyeni hayatlar kurmuşlar. Tıpkı Nusret Kuyumculuk’un kuruluşu için altına, büyümek için gümüşe sevdalanması gibi sevdalanmışlar metallere.
Özellikle gümüş özel bir yere sahip Türk Kültüründe. Ev eşyası, biniş takımı, silah kılıfı ve takı yapımı gibi bir çok alanda kendine yer bulmuş ve zamanla tıpkı lale- gül gibi milli benliğimizin bir parçası olmuş. Ayrıca kullanımı İslam öncesi dönemlerden başlasa da Kur’an da bir çok ayette yer alması nedeniyle İslamiyet sonrası daha çok sevilen gümüş, tıpkı diğer maden isimleri gibi öz Türkçe bir isim.
‘’Asil Metal’’ olarak adlandırılan gümüş madeninin keşfi M.Ö 2500 yıllarına kadar dayanır. Gümüş çok eski zamanlardan beri bilinmekle birlikte yine de altın ve bakırdan sonra keşfedilir, bunun nedeni tabii gümüşün doğada az olması ve çok derinlerde bulunabilmesidir. Bulunduğu tarihlerde Çinliler, Persliler ve Türkler tarafından kullanıldığı bilinir. MÖ 800 yıllarına doğru ise gümüşün, Nil nehri havalisinde para olarak kullanılmaya başlandığı söylenir. Sonuç olarak bugün gümüş büyük bir nispette bakır,kurşun ve çinko üretimindeki yan ürünlerden elde edilen bir çok alanda kullanımı olan kıymetli bir metaldir.
Şimdi birazcık ezber bilgi vermek gerekirse…
Gümüş elementinin periyodik cetvelde ki simgesi Ag dir kendisi latince argentum kelimesinin kısaltılmışı olur. Işığı çok iyi yansıtır, beyaz ve parlaktır, ayrıca kolayca şekil verilebilme özelliğine de sahiptir. Öyle ki bir gramından 2 km uzunluğunda ince tel çekilebilir düşünün yani..Vallahi yapılabilir, atmıyoruz. Oksitlenmeye dirençlidir . Kararmasının nedeni sanıldığının aksine oksijen değil havada ki hidrojen sülfür ve kükürttür. Genel olarak asitlere dayanıklıdır ama çok derişik sülfirik asit ve nitrik asitle kolayca erir. Hoş evde bu asitlerle nasıl tepkime veriyor diye deneyecek değilsiniz tabi ama bilgi işte… Uyarmıştık zaten kuyumculuk öyle sade bir sanat dalı değildir.. Böyle asit falan uğraştırır demiştik.
Saf gümüş çok yumuşak olduğundan, mekanik kuvvete karşı direnci azdır. Ayrıca atmosferde parlaklığını kaybederek donuklaşır. Bu sebepten daha sert diğer metallerle alaşımları halinde kullanılır. Gümüşün kadmiyum ve çinko ile yaptığı alaşımlar, parlaklığını çok daha yavaş kaybeder. Buna antimon ve kalay ilave edilirse, tadından yenmez :) yani ifade etmeye çalıştığımız gümüşün alaşım halinde kullanımı onun olumlu özelliklerini arttırmak için vazgeçilemezdir . Fakat, maalesef üzülerek belirtmek zorundayız ki fiyatı da arttırır :)
Aynen altında bahsettiğimiz gibi ki orada çok ayrıntılı açıklamıştık. Gümüşte de bir ayar sistemi mevcut. Tabii alaşım mevzu bahis olunca hemen yüzdeler saflıklar devreye giriyor. Saf gümüşün değeri 1000 kabul edilirken, yaygın olarak mücevher ve takı yapımında "Sterling Silver" olarak bilinen %92,5 gümüş ve %7,5 bakırdan oluşan 925 ayar gümüş kullanılır. Çatal, kaşık gibi gümüşten yapılmış ev eşyalarının yapısında ve gümüş paralarda ise %90 gümüş ve %10 bakır bulunur.
Dünyada anlattığımız titizlikle gümüş standardı uygulayan tek ülke Türkiye’dir. Mücevher üretiminde, bazı Avrupa ülkelerinde uyulması gereken ayar 950 (1. ayar) ile 800 (2. ayar) arasında değişebilir. Ve içerisindeki bakır oranı % 50’yi geçmediği sürece bu alaşımların tümü beyazdır.
Yabancılarda bu işler biraz karışık yani ayar falan… Siz iyisi mi yerli malı tercih edin… Hem zaten onlarda bizden ihraç ediyor...
Gelelim tüketiciyi meraklandıran kısıma… Ah şu gümüşün kararması…
Gümüşün kararması bazı takı sevenlerce kusur olarak algılanır. Bazıları içinde güzelliği orada dır işte kararmasında… Eski bir İngiliz atasözü der ki ; bir evde ki gümüşlerin rengi, o ev halkının asilliğini temsil eder. Gümüşün farklılığı ve ayrıcalığı işte bu kararma özelliğinden gelir, değeri karardıkça belli olur.
Yine de tabii ki sarı , pembe gibi farklı renklerde rodajlanan son moda gümüşlerde zamanla renkte solma ve kararma bazılarına hoş görünmeyebilir. Maalesef metalin doğası gereği bu süreci önlemek imkansız ama yavaşlatmak mümkündür. Kararmanın önüne geçebilmek için metalin havayla temasını kesmeli, hava ve ışık etkenlerinden uzak bir yerde saklanmanızı, ayrıca deterjan, su, ve başka kimyasallarla temasından kaçınmanızı tavsiye ederiz.
Öyle bir yazıyla gümüş bitmez daha çoookk şey anlatılabilir ama son olarak sağlık açısından faydalarını sıralayalım. Etkili bir antibakteriyel, o sebeple zten çatal kaşık vb yiyecek kaplarının yapımında kullanılır. Yanıkları, kesikleri ve yaraları tedavi etmek için sargı bezlerinin ve merhemlerin içinde enfeksiyon riskine karşı kullanılır. Yapılan bazı araştırmalara göre ise gümüş iyonları kemik gelişiminde de etkilidir.
İyisi mi siz bu asil metalden vazgeçmeyin… Tasarımlarımızın gümüşle buluşmasına şahit olun.
Nusrettaki altının sıcaklığı ve albenisini, gümüşün saflığını ve asilliğini sizlerle buluşturmaya devam ediyor…
Gümüş Modellerimizi İncelemek İçin Tıklayınız.